7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun, 18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Ayrıca bu Kanuna ilişkin usul ve esasları belirleyen 1 seri nolu Genel Tebliği de 26/05/2018 tarih ve 30432  1.Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Bu yazımızda; bu kapsamdaki mükelleflerin 7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı ile ilgili 5. maddesi hükmünden yararlanmalarının avantajlı olup olmadığı hususuna yer verilecektir.

Artırımda Bulunmak Avantajlı mı?

7143 sayılı Kanunun ‘Matrah ve Vergi Arıtımı’ Başlıklı 5. maddesinin 9. fıkrasına göre, Sahte olarak düzenleme fiillerinden hareketle yapılan vergi incelemesinin tamamlanması sonucu bu fiillerin varlığının tespit edilememesi durumunda, bu durumun tespitine ilişkin raporun veya yazının mükelleflere tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde yazılı başvurmaları, matrah ve vergi artırımı sonucu hesaplanan vergileri, raporun veya yazının tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödemeleri ve maddede öngörülen diğer şartları yerine getirmeleri koşuluyla artırım hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Tespite ilişkin olarak düzenlenen rapor veya yazı, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi tarafından mükellefe tebliğ edilecektir.

Öncelikle iki konuda bir hatırlatmada bulunmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz.

1-7143 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımda bulunmak ihtiyari bir tercihtir. Ne olursa olsun hiçbir mükellef, artırımda bulunmak zorunda değildir.

2-7143 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten(18/05/2018 tarihinden) önce başlanılmış incelemeler ‘devam eden incelemeler’ hükmünde olduğundan, inceleme sonucunda çıkacak vergi ve cezaların, bu Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılandırılması imkan dahilindedir. Bu Kanunun 4. maddesinden yararlanılması halinde, 31/03/2018 tarihinden önceki dönemlere ait  her türlü verginin yarısı, vergi ziyaı cezalarının tamamı, özel usulsüzlük cezalarının ¾ ü silinmektedir.

Mükelleflerin artırımda bulunması veya bulunmamasının avantajlı olup olmadığına aşağıdaki örnekle açıklayalım.

Örnek: Sahte belge düzenleme yönünden 2016 dönemine ait vergi incelemesine 17/05/2018 tarihinde(veya öncesinde) başlanılmış olsun. Söz konusu incelemenin 17/05/2019 tarihinde sonuçlanacağını ve inceleme sonucunda şirketin sahte belge düzenleyicisi OLMAYACAĞINI varsayalım.

İnceleme sonucuna ilişkin raporlarda, sahte belge kullanma ve mükerrer kayıt nedeniyle 20.000-TL KDV, 20.000-TL Kurumlar/Gelir vergisi ile birer kat vergi ziyaı cezası önerilmiş olsun.

İnceleme sonucuna ilişkin raporun, şirkete 17/06/2019 tarihinde tebliğ edileceğini varsayalım. Bu durumda şirket, 1 ay içerisinde(17/06/2019 ile 17/07/2019 tarihleri arasında) yazılı başvuru yaparak artırım bildiriminde bulunabilecektir.

Mükellefin matrah ve vergi artırımında bulunması halinde;

  1. KDV yönünden artırım bildiriminde 9.000-TL verginin tahakkuk edileceğini,
  2. Kurumlar/gelir vergisi yönünden artırım bildiriminde ise 11.000-TL verginin tahakkuk edileceğini varsayalım.

Mükellef matrah ve vergi arıtımında bulunmalı mıdır?

KDV Yönünden: Artırımda bulunulması halinde artırım nedeniyle 9.000-TL vergi ödenecek ancak artırımda bulunulmaması halinde, raporda önerilen vergi ve cezalar için 7143/4. maddeden yararlanılırsa, önerilen verginin yarısı olan 10.000-TL KDV ödenecektir. Bu durumda; KDV yönünden artırımda bulunmak AVANTAJLIDIR.

Kurumlar/gelir Vergisi Yönünden: Artırımda bulunulması halinde, artırım nedeniyle 11.000-TL vergi ödenecek ancak artırımda bulunulmaması halinde, raporda önerilen vergi ve cezalar için 7143/4. maddeden yararlanılırsa, önerilen verginin yarısı olan 10.000-TL Kurumlar/gelir vergisi ödenecektir.(Yİ-ÜFE tutarının 1.000-TL altında çıkacağı varsayımı ile). Bu durumda; Kurumlar/gelir vergisi yönünden artırımda bulunmak AVANTAJLI DEĞİLDİR.

Sonuç olarak; 7143 sayılı Kanunla 18/05/2018 tarihi itibariyle haklarında sahte belge düzenleme yönünden rapor bulunmamakla birlikte devam eden bir incelemenin bulunması halinde, incelemenin sonucunda sahte düzenleme fiillerinin varlığının tespit edilememesi durumunda, bu durumun tespitine ilişkin raporun veya yazının mükelleflere tebliği tarihinden itibaren, mükelleflerin bir(1) ay içerisinde yazılı başvuruda bulunarak, artırım hükümlerinden yararlanmak için artırım bildiriminde bulunmaları imkan dahilindedir.

Bu kapsamdaki mükelleflerin matrah ve vergi artırımında bulunma zorunluluğu olmamakla birlikte ilgili yıl ve vergi türü için artırımda bulunmaları halinde, artırımda bulunulan dönem ve vergi türü için tarhıyat yapılamayacaktır.

16.08.2018

Zeyneddin Çetin
Vergi Müfettişi

Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/zeyneddincetin/019/