GİRİŞ

Bilindiği üzere limited şirketlere ait vergi borçlarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, şirket kanuni temsilcisi nezdinde mi takip edileceği yoksa kanuni temsilciden tahsili yoluna gidilmeden doğrudan şirket ortaklarına gidilip gidilemeyeceği konusunda Danıştay’ın farklı daireleri arasında farklı kararları bulunmaktaydı.

Danıştay 9. Dairesi ile Vergi Dava Daireleri Kurulu, 3. Daire, 4. Daire ve 7. Daire kararları arasında birbirine aykırı kararlar vardı.

LİMİTED ŞİRKETLERDE KAMU BORÇLARINDAN SORUMLULUK

Türk Ticaret Kanunu limited şirketlerde idare ve temsil yetkisini düzenlemiş, limited şirketlerde aksi karar alınmadıkça ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirketi idare ve temsiline yetki vermiştir.

Aksi karar alınması halinde tek bir ortak, birden fazla ortak ya da dışarıdan ortak olmayan üçüncü bir kişi de müdür tayin edilebilmektedir.

Limited şirketlerle ilgili yaygın kanı, şirket kamu borçlarından öncelikle kanuni temsilcinin (müdür) sorumlu olduğu ve ondan tahsil cihetine gidileceği, kanuni temsilciden tahsil edilememesi halinde ortaklardan konulan sermaye payları ile sınırlı olmak üzere tahsil cihetine gidilebileceği yönünde idi.

Oysa ki, 213 sayılı VUK’un 10. maddesi ve 6183 sayılı AATUHK’un 35. maddesinde sorumluluk kapsamında ortak/ortaklar ile kanuni temsilciler (müdür v.s.) arasında kamu alacakları tahsili yönünden bir öncelik sıralaması yapılmamıştır.

Diğer bir ifade ile şirket kamu borçlarından dolayı önce kanuni temsilci sıfatıyla müdüre sonra ortak/ortaklara gidilir şeklinde bir düzenleme yoktur. Kaldı ki şirketin tek ortağı olabilir ve bu ortakta müdür ise ne olacaktır.

DANIŞTAY’IN FARKLI DAVA DAİRELERİ NE DİYOR DU?

Danıştay 9. Dairesinin vermiş olduğu karar kamu alacaklarında önce kanuni temsilciye gidilmesi onun mal varlığından aranılması, sonrasında ortak ya da ortaklara gidilmesi yönündedir.

Danıştay 3. Daire, 4. Daire, 7. Daire ve Vergi Dava Daireleri Kurulu ise; kanuni temsilci ile ortak arasında limited şirket kamu borçlarının tahsilinde bir öncelik sıralaması bulunmadığından hareket etmiştir.

Buna göre; limited şirketin vergi borcunun tahsilinde ortağın takibine başlanabilmesi için, kanuni temsilcinin takibinin gerekli olmadığına karar vermişlerdir.

DANIŞTAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU NE DEDİ?

Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 20 Haziran 2019 tarihli ve 30807 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararında da kanunda limited şirket kamu borçlarının tahsilinde  böyle bir öncelik – sonralık  sıralaması yapılmadığı belirtilmektedir.

Kamu borçlarının tahsilinde kanuni temsilci veya ortak/ortaklara sıralama olmaksızın tahsil cihetine gidilebilir denilmiştir.

ANONİM ŞİRKET KURMANIN AVANTAJI ARTIYOR MU?

Anonim şirketlerde ortaklar kamu borçlarından (Vergi Borcu, Sgk Prim Borcu vb.) sorumlu tutulamazlar. Ancak ortak aynı zamanda yönetim kurulunda ise o zaman sınırsız sorumluluğu vardır.

Anonim şirketlerde temsil yetkisi üçüncü kişilere bırakılmamış ise, yönetim kurulu kamu borçlarının tamamından ve şahsi mal varlıkları ile sorumludur.

Temsil yetkisi üçüncü kişilere (murahhas üye, müdür vb.) bırakılmış ise bu kişiler borcun tamamından şahsi mal varlıkları ile sorumludurlar.

SONUÇ

Limited şirketlerdeki ortaklar ve kanuni temsilci sıfatıyla müdürlerin kamu borçlarından sorumlulukları dikkate alındığında limited şirket olarak faaliyet sürdürmek çok cazip görülmemektedir.

Bu dezavantajlı durum limited şirketin nev’i değiştirmek suretiyle anonim şirkete geçmesi halinde aşılabilecektir.

İçtihadı birleştirme kararını indirmek için tıklayıız.

20.06.2019

Kaynak: http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ibrahimakbayrak/005/