20 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 11.07.2018 tarihli ve 2018/1 E., 2018/83 k. sayılı Anayasa Mahkemesi kararı ile, 12.02.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 398’inci maddesinin 1’inci fıkrasının 1’inci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olması sebebiyle iptaline ve kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

İnceleme konusu başvuru, İstanbul 1’inci Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ihtiyati tedbir kararına muhalefet edildiği iddiasıyla 6100 sayılı Kanun’un 398’inci maddesi kapsamında disiplin hapsi verilmesi talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralı Anayasa’ya aykırı görmesi nedeniyle ilgili kuralın iptali için yapılmıştır.

Başvuru kapsamında, yargılamanın yapıldığı mahkeme hukuk mahkemesi olsa da itiraz konusu kural kapsamında verilen kararın ceza hukuku alanında sonuç doğurduğu, suçun kanuniliği ilkesi gereği hangi eylemlerin yaptırıma bağlandığı, suçun yasal unsurlarının, ağırlaştırılmış hallerinin yeterince anlaşılır biçimde düzenlenmediği, yargılamanın nasıl yapılacağı yahut verilecek karar üzerine başvurulacak kanun yollarına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, kuralla savunma hakkının kısıtlandığı, kuralın yeterince açık ve anlaşılır olmadığı, hukuk güvenliğini sağlamadığı, disiplin hapsi ile hürriyetin kısıtlanamayacağı, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi öngörülmesinin ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, kuralla hapis cezasına alt sınır konulmak suretiyle hakimin takdir yetkisinin sınırlandırıldığı ve disiplin hapsi şeklindeki yaptırımın tanımının ne olduğunun açık, belirli ve anlaşılır şekilde ortaya konulmamasının cezanın kanuniliği ilkesiyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 13,19 ve 38’inci maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğu ve hukuk devletinin temel unsurlarının hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesi olduğu, kanun koyucunun düzenlemeler yaparken hukuk devleti ilkesinin bir gereği olan ölçülülük ilkesiyle de bağlı olduğu, itiraz konusu kuralın ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslar ile başvurulması mümkün  kanun yolları yönünden belirli ve öngörülebilir olmadığı, ihtiyati tedbire muhalefet dolayısıyla verilecek disiplin hapsi yönünden yapılacak yargılamadaki usul ve esaslarla verilecek karara karşı başvurulacak kanun yollarındaki belirsizliği kişilerin hukuki güvenliği ile hak arama özgürlüklerini zedeleyeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle söz konusu kanun hükmünü Anayasa’nın 2 ve 36’ncı maddelerine aykırı görerek iptal etmiş, ayrıca Anayasa’nın 13, 19 ve 38’inci maddeleri yönünden incelenmesine gerek görmemiştir.