T.C.

YARGITAY

ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ

Esas : 2017/3861

Karar : 2019/3314

Tarih : 30.04.2019

YÖNETİM KURULU ÜYESİ

MANEVİ TAZMİNAT

ŞİRKET BORCU

ÖZET: İşçisi ve yönetim kurulu olduğu şirketin vergi borçlarından dolayı davalara ve hacizlere muhatap olan kişinin şirkete karşı açtığı manevi tazminat davası reddedilmelidir.

MAHKEMESİ: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/09/2015 gün ve 2012/437 – 2015/397 sayılı kararı onayan Daire’nin 30/05/2017 gün ve 2016/5708 – 2017/3204 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar , duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin eski çalışanı olduğunu, davalının ortağı olduğu …G.S A.Ş’nin yönetim kuruluna davalı tarafından müvekkilinin atandığını, 1999 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını, müvekkilinin ayrılmasından sonra …G.S A.Ş’nin çok yüksek rakamlı vergi sorunlarının ortaya çıktığını, müvekkiline karşı vergi davaları açıldığını, vergi borcu nedeniyle müvekkilinin aracına ihtiyati haciz şerhi, emekli maaşına bloke, taşınmazına ihtiyati tedbir , banka hesaplarına bloke yurt dışı çıkış yasağı konulduğunu, bu işlemler nedeniyle müvekkilinin üç kez beyin kanaması geçirdiğini, tıkayıcı tip beyin damar hastalığı teşhis edildiğini, hastanelerde yattığını, hastalığın bir başka etkisi ile şuur kaybı yaşadığını, bunun tedavisini gördüğünü, yine bu hastalığın diğer etkisi ile görme bozukluğu oluştuğunu, parasızlıktan aşırı maddi sıkıntı içine düştüğünü, sosyal ilişkilerinin çok daraldığını, icra ve haciz korkusu ile yaşar duruma düştüğünü, hacizler ve ihtiyati tedbirler nedeniyle hiç bir iş yapamaz hale geldiğini, dava giderleri ve avukat ücretlerini ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin yaşadığı bu durumların davalı şirkete bir çok defalar iletildiğini ancak bir sonuç alınamadığını ileri sürerek 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.

Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 30/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.