Bilindiği üzere İade hakkı doğuran işlemlerden biride indirimli orana tabi işlemlerdir. KDV Kanunu’nun 28. maddesinde “Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir işlem için %10’dur. Cumhurbaşkanı  bu oranı dört katına kadar artırmaya, %1’e kadar indirmeye, bu oranlar dâhilin de muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların perakende safhası için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir” hükmü bulunmaktadır.

3065 Sayılı KDVK’nın 29. Maddesinin 2.fıkrasına göre; “Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup  indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir.  Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca  belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Cumhurbaşkanı, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir” denilmiştir.

İndirimli orana ilişkin iade hakkı tanınan ve yüklenilerek indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi yılı içinde aylık veya kümülatif olarak talep edilebileceği gibi izleyen yıl içerisinde de talep edilebilir. İzleyen yıl talep edilecek katma değer vergisi en geç izleyen yılın Kasım ayı beyannamesinde talep edilebilir. 5.000 TL ve üzeri İade talepleri vergi inceleme raporu veya YMM raporuyla yerine getirilir. 2018 yılı için 11.400 TL, 2019 için ise 14.100 TL üzerindeki İade işlemleri KDVUGT’nin “III/B-3 İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Uygulaması” bölümünde belirtilen açıklamalar çerçevesinde yapılmalıdır. Yıl içinde yapılan iade talepleri ile izleyen yıl, yıllık olarak yapılan iade taleplerinin bir takım hesaplama farklılığı bulunmaktadır.

KDV iade işlemleri YMM Raporunun fiziksel olarak vergi dairesine sunulması hariç GİB-İnternet vergi dairesi “KDV İade İşlemleri” menüsü üzerinden yapılmaktadır. Bu menü üzerinden indirim listeleri, yüklenim listeleri ve hesaplama tabloları sisteme yüklenir. Yapılan işlem neticesinde ön kontrol raporu sistem üzerinde oluşturulur. Raporda sisteme yüklenen liste ve tablolara ilişkin hata, eksiklik veya açıklanması gereken hususlar yer alır. Söz konusu hususlar sistemce segmentlere ayrılmış olup, üzerinde duracağımız segment GEK40 (Genel Esas Kontrol Segmenti)’dir.

Vergi Daireleri ön kontrol raporlarındaki mesajları GİB web sitesinden ulaşımı mümkün olmayan “GENEL ESAS KONTROL SEGMENTİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR” başlıklı bir kılavuz aracılığıyla incelemektedirler. Bu kılavuzda yer alan GEK40’a ilişkin bazı açıklamalar ise aşağıdaki gibidir.

GEK40- GENEL ESAS KONTROL SEGMENTİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

(İndirimli Orana Tabi İşlemlerde Azami İade Edilecek KDV Tutar Kontrolü)

Azami İade edilebilir KDV tutarı hesaplaması Aylık Olarak ve Hesap Döneminin tamamını kapsayacak şekilde Toplam olarak ayrı ayrı yapılmaktadır.

1-) Mükellefin, ilgili her bir dönem için KDV Beyannamesindeki %1 ‘lik Teslimlerinin %17 ‘si – %8 ‘lik Teslimlerinin %10’u  hesaplanarak ilgili ay için Azami İade Edilebilir KDV tutarı bulunmaktadır.

İlgili her bir ay için hesaplaması yapılan Azami İade Edilebilir KDV Toplam Tutarı ile İndirimli Oran Hesaplama Tablosundaki ilgili ay Fark sütununda yer alan tutarın kıyaslaması yapılmaktadır.

Fark tutarları, Mükellef tarafından GİB İnternet ortamında girişi yapılan İndirimli Oran Hesaplama Tablosundaki Fark sütunundan otomatik olarak aktarılmaktadır.(Hesaplama Tablosu Fark sütunu, ilgili ay için iade edilebilir KDV tutarını göstermektedir.)

2-) Hesap Döneminin tamamını kapsayan KDV Beyannamesindeki %1 ‘lik Teslimlerinin %17 ‘si – %8 ‘lik Teslimlerinin %10’u  hesaplanarak , hesap döneminin tamamına ilişkin TOPLAM Azami İade Edilebilir KDV tutarı bulunmaktadır.

Hesaplaması yapılan Azami İade Edilebilir KDV Toplam Tutarı ile İndirimli Oran Hesaplama Tablosundaki ilgili ay Fark sütununda yer alan tutarın kıyaslaması yapılmaktadır.

Fark tutarları, Mükellef tarafından GİB İnternet ortamında girişi yapılan İndirimli Oran Hesaplama Tablosundaki Fark sütunundan otomatik olarak aktarılmaktadır.

… Segment ; KDV Uygulama Tebliğinin III-B.3.1.1. son paragrafı ‘İndirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın,(%1) oranına tabi işlemler için işlem bedelinin (%17) ‘sini, (%8)’e tabi işlemler için ise işlem bedelinin (%10)’unu aşan kısmı, iade hesabına dahil edilmez. Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedeli dikkate alınır, ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir tutarınaşılması bu durumu değiştirmez. Ancak işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalara ilişkin olarak yüklenilen verginin, azami iade tutarını aşması halinde, mükellefin iade talebi, aşan kısmı için münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.’’ İfadesi gereğince segment çalıştırılmaktadır.

Ayrıca , 21 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ‘de Madde 3 ile ‘’Aynı Tebliğin (III/B-3.1.1.)Bölümünün sekizinci paragrafı ile (III/B-3.1.2.)bölümünün beşinci paragrafında yer alan ‘’ay içi hesaplamalarda’’ ibaresi ‘’AY İÇİ HESAPLAMALARDA DOĞRUDAN YÜKLENİMLER NEDENİYLE’’ şeklinde değiştirilmiştir” ifadesi getirilmiştir.

NOT 1: 21 Seri No.lu Tebliğde ifade edildiği üzere:

a-) Ay içi hesaplamalarda hesaplama tablosu ilgili dönem fark sütunundaki tutarın, ilgili dönem azami iade edilebilir KDV tutarını aşması halinde ilgili dönem yüklenilen KDV listesinin manuel olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. İlgili dönem yüklenilen KDV listesinin tamamının doğrudan doğrudan yüklenimlerden oluşması halinde segment geri bildiriminin kullanılması gerekmektedir. (Hesaplama Tablosu Fark sütunu, ilgili ay için iade edilebilir KDV tutarını göstermektedir.)

ÖNEMLİ: İlgili dönem yüklenilen KDV listesinde Genel Gider ve ATİK’lere ilişkin yüklenimlerin olması durumunda, aşan tutar kadar listelerin revize edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir KDV tutarı , sadece Doğrudan Yüklenimler ile aşılabilecektir.

NOT 2: Hesaplama tablosu fark sütunlarındaki toplam tutarın, hesap döneminin tamamı için hesaplanan toplam azami iade edilebilir KDV tutarını aşması halinde yüklenilen KDV listesinin manuel olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. Yüklenilen KDV listesinin tamamı doğrudan yüklenimlerden oluşması halinde aşan tutarın incelemeye sevk edilmesi gerekmektedir. İlgili durum segment geri bildiriminde yer almaktadır. Dolasıyla yüklenilen KDV listesinde Genel Gider ve ATİK’lere ilişkin yüklenimlerin olması durumunda, aşan tutar kadar listelerin revize edilmesi gerekmektedir.

Not 4 : Yıl içerisinde terk eden mükelleflerin iade talepleri bir önceki hesap dönemini kapsayabileceği gibi cari dönemin iadesini de kapsaması mümkün bulunmaktadır.

Konut Teslimlerine ilişkin iade türünde , konutun satışının yapıldığı dönem ile FİİLİ TESLİMİN yapıldığı dönem / dönemler birbirinden farklı olabilmektedir

Azami iade edilebilir KDV tutarı hesaplamasının faturanın düzenlendiği dönem / dönemlere ilişkin olarak manuel olarak yapılması gerekmektedir.

Örnek:

Konut satışlarıyla uğraşan A Mükellefinin 30.12.2016 tarihinde işyeri kapatmış ve 2015-2016 dönemlerinde konut teslimlerinin olduğu durumda, oluşması muhtemel varsayımlar aşağıda sıralanmıştır.

Varsayım 1-  2015/1-12 Dönemleri konut teslimlerinden 200.000 TL iade tutarını 2016/1-11 dönemi içerisinde nakden/mahsuben 439 kodu ile talep edebilecektir.

Varsayım 2-2016/1-12 dönemleri konut teslimlerinden oluşan 50.000 TL iade tutarını yıl içerisinde nakden/mahsuben 406 kodundan talep edebilecektir.

Yukarıdaki 2 varsayımda da A  Mükellefi 2016/1-12 Dönemi 50.000 TL iade tutarını 10 No.lu KDV Genel Tebliğinde yapılan değişiklik ile konut satışı olduğundan nakit olarak Aylık/406 Kodundan talep etmesi mümkündür.

Ancak tebliğ ile düzenlemesi yapılan  ve yıl içerisinde nakden iade şartlarını taşımayan terk mükelleflerin nakden iade haklarını 439 kodu ile KDV beyannamesinde talep etmesi gerekmektedir.

Terk Mükelleflerin, terk ettiği yıla ilişkin iade talebini 439 kodundan talep etmesi halinde sistemsel olarak önceki yıl verilerine gidildiğinden segment hatalı çalışacak olup, ilgili durum geri bildirimde yer almaktadır.

Söz konusu hata iadenin 406 kodundan talep edilmesi durumunda oluşmayacaktır.

Segment başarılı ve başarısız tanımlarını açıklamak gerekirse;

Başarılı : Mükellefin Hesaplama Tablosu Fark sütunu tutarı : Mükellefin KDV Beyannamesi %1 ve %8 lik teslimleri esas alınarak hesaplanan Azami İade Edilebilir KDV tutarından küçük veya eşit olması durumunda segment ‘’Başarılı’’ olarak değerlendirilmektedir.

Başarısız : Mekellefin Hesaplama Tablosu Fark sütunu tutarı : Mükellefin KDV Beyannamesi %1 ve %8 lik teslimleri esas alınarak hesaplanan Azami İade Edilebilir KDV tutarından büyük olması durumunda segment ‘’Başarısız’’ olarak değerlendirilmektedir.

KDVUGT’nin “III/B-3.1.1. Yılı İçinde Talep Edilen Mahsuben İade Tutarlarının Hesaplanması” başlıklı bölümünün son paragrafındaki;

“Diğer taraftan indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın, (% 1) oranına tabi işlemler için işlem bedelinin (% 17)’sini, (% 8)’e tabi işlemler için ise işlem bedelinin (% 10)’unu aşan kısmı, iade hesabına dahil edilmez. Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedeli dikkate alınır, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmez. Ancak işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalara ilişkin olarak yüklenilen verginin, azami iade tutarını aşması halinde, mükellefin iade talebi, aşan kısım için münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.” ifadesinden ay içindeki doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade tutarının aşılması halinde vergi inceleme raporu arandığı sonucu çıkmaktadır.

KDVUGT’nin “III/B-3.1.2. İzleyen Yıl İçerisinde Talep Edilen Nakden/Mahsuben İade Tutarlarının Hesaplanması” başlıklı bölümünün sodan bir önceki paragrafında ise;

“Yıllık iadelerde azami iade tutarının belirlenmesinde, iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedeli esas alınır, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmez.” İfadesi yer almaktadır.

Görüleceği üzere KDVUGT ile GEK40 Genel Esas Kontrol Segmentine İlişkin açıklamalar uyumludur.

Sonuç Ve Değerlendirme

KDVUGT’nin her iki bölümü de incelendiğinde ancak yıl içinde talep edilen iadeler için doğrudan yüklenim nedeniyle azami iade tutarının aşılması halinde vergi inceleme raporu aranacağı izleyen yıl içerisinde talep edilen iadelerde ise hesaplamanın iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedelinin esas alınacağı, ay içi hesaplamalarda doğrudan yüklenimler nedeniyle azami iade edilebilir tutarın aşılmasının bu durumu değiştirmeyeceği sonucu çıkmaktadır. Ancak maalesef vergi daireleri izleyen yıl içerisinde talep edilen iadelerde de aylık hesaplamaları dikkate alarak listelerin revize edilmesi gerektiği aksi halde iade işlemlerinin vergi incelemesi raporuna göre yerine getirileceği şeklinde bir uygulama benimsemektedirler. Görüşüm bu hususun ancak yıl içindeki iadeler için geçerliği olması gerektiği, ertesi yıl için iade taleplerinde vergi inceleme raporunun aranmaması gerektiği yönündedir. Aksi halde vergi dairelerinin kanundan yetki alan Bakanlığın uygulama genel tebliği ile belirlediği çerçevenin dışına çıktığı bu durumun ise hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı sonucu çıkmaktadır.

Kaynak: http://www.alomaliye.com/2019/07/04/indirimli-oran-kdv-iadesi-gek40-segmenti/